Ablasıyla iletişim kurmak için gittiği dernekte işitme engelli eşiyle tanışıp evlendi
Diyarbakır'da yaşayan üç çocuk annesi Tuba Ersöz, işitme engelli ablasıyla sağlıklı iletişim kurmak için eniştesinin davetiyle işitme engelliler derneğine gitti. Ersöz, burada işitme engelli dilini geliştirirken, iki yıl gönüllü tercümanlık yaptı. Dernek üyesi Erdal Ersöz ile tanışan Ersöz, işitme engelli eşiyle evlendi.
Diyarbakır'da yaşayan üç çocuk annesi Tuba Ersöz, işitme engelli ablasıyla sağlıklı iletişim kurmak için eniştesinin davetiyle işitme engelliler derneğine gitti. Ersöz, burada işitme engelli dilini geliştirirken, iki yıl gönüllü tercümanlık yaptı. Dernek üyesi Erdal Ersöz ile tanışan Ersöz, işitme engelli eşiyle evlendi.
Diyarbakır Sağır Hakları Eğitim Kültür ve Spor Kulübü Derneği üyesi Tuba Ersöz, işitme engelli ablasıyla sağlıklı iletişim kurmak için fedakarlık yaparak işaret dilini öğrenme çabasına girdi. Ersöz'ün ablasının evlenmesiyle eniştesinin davetiyle işitme engelliler derneğine gitmeye başladı. Burada kendini geliştiren Ersöz, daha sonra iki yıl gönüllü tercümanlık yaptı. Dernekte eşiyle tanıştıktan sonra evlenen Ersöz, ev içinde de eşi ve çocuklarıyla işaret diliyle iletişimi sağlamaya başladı. Toplumun işitme engellilerle iletişimde zayıf olduğundan yakınan Ersöz, bireylerin en azından işitme engellilerin bir yerlerde bir şeye ihtiyaçları var mı diye soracak kadar bilmelerinin gerektiğini savundu. Kendilerinin yetişemediği alanlar olduğunu dile getiren Tuba Ersöz, işitme engelli bireylerin hastanede yanlış tedaviye, adliyede yanlış işlem uygulamaya maruz kaldıklarını kaydetti.
Ablasının işitme engelli olduğunu, az bir şey öğrendiğini ama kendi aralarında iletişim kurarken zorlandıklarını söyleyen Tuba Ersöz, ablasının daha sonra evlendiğini belirtti. İşaret dilini az bildiği için eniştesinin kendisini derneğe götürdüğünü aktaran Ersöz, 'O ablamdan biraz daha ileri görüşlüydü. Çünkü kendisi biri etrafımızda işaret dilini bilsin ki bize yardımcı olsun. Ama ablamın düşüncesi çok fazla bilmesine gerek yok. Ben konuşurken benim konuştuklarımı öğrenmesin düşüncesindeydi açıkçası. Derneğe geldiğim zaman işaret dilinin aslında ne kadar güzel bir şey olduğunu öğrendim. Onların kendi aralarında ne kadar mutlu olduğunu görünce açıkçası kopamadım. Kendileriyle görüştüm ve iki sene boyunca dernekte gönüllü tercümanlık yaptım. Tercümanlık sırasında eşimle tanıştım. Hem işaret dilini çok daha güzel bir şekilde öğrendim. Onların dünyasını öğrendim, onların dünyasına girdim' dedi.
'İşitme engelliler hastanede yanlış tedavi, adliyede yanlış işlem görüyorlar'
Eşiyle dernekte tanışıp evlendiğini dile getiren Ersöz, eşinin cihaz yardımıyla duyduğunu söyledi. Ev içinde iletişimlerinin genel olarak işaret diliyle olduğunu aktaran Ersöz, 'Çocuklarda genelde işaret dili kullanıyorlar. 6 yaşındaki kızım babasıyla işaret dilinde bir şeyleri istiyor. Çünkü babasının durumunu biliyor. Teyzesi işitme engelli olduğu için teyzesinden kaynaklı da aile geneli işaret dilini biliyoruz. Derneğimizin kuruluşu 1980 yılına dayanıyor. 1980 yılında birçok çalışma yapmışlar. Sonrasında o dernek kapatılmış. Onun yerine başka isimle açılmış. Bu şekilde bugüne kadar gelmiş. Projelerimiz oldu, SODES kapsamlı yaptığımız projeler oldu. Dernek başkanımız dahil buradaki herkes işitme engelli. Herkes işaret diliyle birbirleriyle iletişim kuruyor. Hatta yetişemedikleri yerde, anlaşamadıkları yerde bizi görüntülü ararlar. Biz kendileriyle görüntülü görüşüp, görüşmeden sonra yanlarında kim varsa onlara sıkıntılarını iletiriz. En büyük problemleri onları anlayamamaları. Herkesin işaret dili öğrenmesi ileri eğitim beklemiyoruz kimseden. 2-3 yıllık emek vermesinler. Ama en azından birkaç aylarını verip onları anlayabilecek kadar isimlerini, soy isimlerini ya da bir yerde neye ihtiyaçlarını olduğunu öğrenebilecekleri kadar öğrenirlerse çok mutlu oluruz. Çünkü bizim yetişemediğimiz birçok alan var. Hastanede yanlış tedavi görebiliyorlar. Adliyede yanlış işlem uygulanabiliyorlar. Maalesef bu yönden çok mağdurlar' şeklinde konuştu.
Diyarbakır Sağır Hakları Eğitim Kültür ve Spor Kulübü Derneği üyesi Tuba Ersöz, işitme engelli ablasıyla sağlıklı iletişim kurmak için fedakarlık yaparak işaret dilini öğrenme çabasına girdi. Ersöz'ün ablasının evlenmesiyle eniştesinin davetiyle işitme engelliler derneğine gitmeye başladı. Burada kendini geliştiren Ersöz, daha sonra iki yıl gönüllü tercümanlık yaptı. Dernekte eşiyle tanıştıktan sonra evlenen Ersöz, ev içinde de eşi ve çocuklarıyla işaret diliyle iletişimi sağlamaya başladı. Toplumun işitme engellilerle iletişimde zayıf olduğundan yakınan Ersöz, bireylerin en azından işitme engellilerin bir yerlerde bir şeye ihtiyaçları var mı diye soracak kadar bilmelerinin gerektiğini savundu. Kendilerinin yetişemediği alanlar olduğunu dile getiren Tuba Ersöz, işitme engelli bireylerin hastanede yanlış tedaviye, adliyede yanlış işlem uygulamaya maruz kaldıklarını kaydetti.
Ablasının işitme engelli olduğunu, az bir şey öğrendiğini ama kendi aralarında iletişim kurarken zorlandıklarını söyleyen Tuba Ersöz, ablasının daha sonra evlendiğini belirtti. İşaret dilini az bildiği için eniştesinin kendisini derneğe götürdüğünü aktaran Ersöz, 'O ablamdan biraz daha ileri görüşlüydü. Çünkü kendisi biri etrafımızda işaret dilini bilsin ki bize yardımcı olsun. Ama ablamın düşüncesi çok fazla bilmesine gerek yok. Ben konuşurken benim konuştuklarımı öğrenmesin düşüncesindeydi açıkçası. Derneğe geldiğim zaman işaret dilinin aslında ne kadar güzel bir şey olduğunu öğrendim. Onların kendi aralarında ne kadar mutlu olduğunu görünce açıkçası kopamadım. Kendileriyle görüştüm ve iki sene boyunca dernekte gönüllü tercümanlık yaptım. Tercümanlık sırasında eşimle tanıştım. Hem işaret dilini çok daha güzel bir şekilde öğrendim. Onların dünyasını öğrendim, onların dünyasına girdim' dedi.
'İşitme engelliler hastanede yanlış tedavi, adliyede yanlış işlem görüyorlar'
Eşiyle dernekte tanışıp evlendiğini dile getiren Ersöz, eşinin cihaz yardımıyla duyduğunu söyledi. Ev içinde iletişimlerinin genel olarak işaret diliyle olduğunu aktaran Ersöz, 'Çocuklarda genelde işaret dili kullanıyorlar. 6 yaşındaki kızım babasıyla işaret dilinde bir şeyleri istiyor. Çünkü babasının durumunu biliyor. Teyzesi işitme engelli olduğu için teyzesinden kaynaklı da aile geneli işaret dilini biliyoruz. Derneğimizin kuruluşu 1980 yılına dayanıyor. 1980 yılında birçok çalışma yapmışlar. Sonrasında o dernek kapatılmış. Onun yerine başka isimle açılmış. Bu şekilde bugüne kadar gelmiş. Projelerimiz oldu, SODES kapsamlı yaptığımız projeler oldu. Dernek başkanımız dahil buradaki herkes işitme engelli. Herkes işaret diliyle birbirleriyle iletişim kuruyor. Hatta yetişemedikleri yerde, anlaşamadıkları yerde bizi görüntülü ararlar. Biz kendileriyle görüntülü görüşüp, görüşmeden sonra yanlarında kim varsa onlara sıkıntılarını iletiriz. En büyük problemleri onları anlayamamaları. Herkesin işaret dili öğrenmesi ileri eğitim beklemiyoruz kimseden. 2-3 yıllık emek vermesinler. Ama en azından birkaç aylarını verip onları anlayabilecek kadar isimlerini, soy isimlerini ya da bir yerde neye ihtiyaçlarını olduğunu öğrenebilecekleri kadar öğrenirlerse çok mutlu oluruz. Çünkü bizim yetişemediğimiz birçok alan var. Hastanede yanlış tedavi görebiliyorlar. Adliyede yanlış işlem uygulanabiliyorlar. Maalesef bu yönden çok mağdurlar' şeklinde konuştu.