Orcik ismi nereden geliyor? Türkçe mi? Kürtçe mi?
Damaklarımızdan eksik olmayan, Elazığ'ın tescilli lezzeti orcik ismiyle diller, tadıyla kültürler arası bir köprü kurarken etimolojik kökeninden usta elindeki sırlarına kadar her detayıyla kadim bir hikayeyi iplere dizmeye devam ediyor.
Elazığ denince akla gelen ilk lezzet, kuşkusuz iplere dizilen o kehribar renkli orciktir. Peki, damaklarımızı şenlendiren bu yöresel lezzetin ismi nereden geliyor? Sokakta kime sorsanız "bizim orcik" der geçer ama işin aslı, kelimenin kökeni üzerine yapılan araştırmalar bizi oldukça eskilere ve farklı dillere götürüyor. Bugünlerde "cevizli sucuk" denilip geçilse de, orcik kelimesinin etimolojik serüveni sandığımızdan daha derin.
"Orcik" Kelimesi Ne Anlama Geliyor?
Halk arasında en yaygın görüş, kelimenin Ermenice kökenli olduğu yönünde. Akademik literatürde ve Sevan Nişanyan’ın Sözlerin Soyağacı gibi etimolojik çalışmalarında, "orcik" kelimesinin Ermenice "orc" (որճ) yani "boğaz, gırtlak" veya "sucuk, bağırsak şeklindeki nesne" kökünden türetildiği belirtilir. Kelimenin sonundaki "-ik" eki ise Ermenicede küçültme ve şirinlik katar; yani bir nevi "küçük sucuk" veya "gırtlakçık" gibi bir anlama tekabül eder.
Bölgedeki farklı dillerdeki karşılıklarına baktığımızda ise karşımıza zengin bir tablo çıkıyor. Kürtçede bu lezzet için genellikle "belozi" veya "benî" ifadeleri kullanılırken, Orcik isminin Kürtçe kökenli olduğuna dair somut bir dilbilimsel veri bulunmuyor. Ancak bölge halkı, dili ne olursa olsun yüzyıllardır bu ismi sahiplenmiş durumda.
Akademik Kaynaklar Ne Diyor?
Konuyla ilgili derinlemesine araştırmalar yapan Prof. Dr. Enver Çakar gibi yerel tarihçiler, Harput ve çevresindeki çok kültürlü yapının mutfak kültürüne doğrudan yansıdığını vurgular. Orcik, sadece bir tatlı değil; Türklerin, Ermenilerin ve Kürtlerin bin yıldır ortaklaşa kurduğu bir sofranın ürünüdür.
Özellikle Prof. Dr. Ahmet Buran’ın Anadolu Ağızları üzerine yaptığı çalışmalarda, kelimelerin kökeni ne olursa olsun, bir bölgede uzun süre kullanılmasıyla o yörenin öz malı haline geldiği ifade edilir. Yani orcik, etimolojik olarak Ermenice köklerden beslense de, Elazığ’ın bağ bozumu kültürüyle harmanlanarak tamamen "Elazığlı" bir kimlik kazanmıştır.
Köme mi, Orcik mi, Cevizli Sucuk mu?
Gümüşhane tarafında "köme", Artvin’de "cevizli sucuk" denilen bu lezzet, Elazığ’da neden ısrarla orcik olarak kalmıştır? İşte bu nokta, şehrin hafızasıyla ilgili. Yerel yazarlarımızdan İshak Sunguroğlu'nun Harput Yollarında isimli o muazzam eserinde anlattığı "şire bayramları", bu ismin neden bu kadar köklü olduğunu anlatır. Sunguroğlu’na göre orcik, Harput’un kış hazırlığının sembolüdür ve ismi ne olursa olsun, yapılışındaki o zahmetli "ipe dizme" ritüeli buraya özgüdür.
"Kitap Başka Söyler, Kazan Başka Kaynar"
Yarım asırdır elinden binlerce metre orcik geçen, Elazığ’ın emektar şire ustalarından birine sorduğumuzda, kelimenin kökeninden ziyade "ruhuna" vurgu yapıyor ve:
"Evladım, ismine ister orcik de ister başka bir şey; bu işin aslı sabırdır. Bizim buralarda orcik, gırtlak demek derler ama o gırtlağa girmeden önce ne yollardan geçer kimse bilmez. Öyle dışarıda satılan, fabrikada glikozla yapılanlara benzemez bu. Orcik dediğin, o süzülmüş üzüm şırasının (bulamacın) kıvamını usta parmağıyla hissettiği an başlar."
Ustalara Göre Orcik: Bir "Hiza" Sanatı
Haberimizde bahsettiğimiz Prof. Dr. Enver Çakar'ın bahsettiği o çok kültürlü miras, aslında ustanın elindeki teknikle birebir örtüşüyor. Usta, orciğin ipe dizilişindeki simetriyi ve bulamaca daldırılma sayısını anlatırken aslında bin yıllık bir mühendisliği tarif ediyor:
- Has Ceviz Vurgusu: Usta görüşüne göre, dışarıdan gelen ceviz orciğin tadını bozar. "Şebin" veya "Bilecik" tipi değil, mutlaka bölgenin yerli, yağlı cevizi olmalı ki ipe dizildiğinde kırılmasın.
- Kıvam Tutkusu: Bulamacın (pelin) içine katılan unun miktarı hiçbir zaman tartıyla ölçülmez. Usta, "kaşığın arkasına yapışan şıra aynaya benziyorsa olmuştur" diyerek kadim bir tecrübeyi kaynak gösteriyor.
Akademik Kaynak ve Saha Pratiği Buluşması
Prof. Dr. Ahmet Buran’ın yerel ağızlar üzerine yaptığı tespitleri sahada doğrularcasına; orcik kelimesi bölgedeki köylerde bazen "orçik" bazen de "örcük" şeklinde telaffuz edilebiliyor. Ancak ustalar için isim, yapılan işin kalitesinin gerisinde kalıyor. Onlara göre kelime Ermeniceymiş, Türkçe miymiş ya da Kürtçeden mi geçmiş; kazanın başında hepsinin adı "nasip" oluyor.
Gördük ki orcik sadece bir etimolojik tartışma konusu değil, Elazığ’ın toprağının, suyunun ve insanının ortak lisanıdır. Kelime hangi dilden emanet gelmiş olursa olsun; o şıranın kokusu yükseldiğinde herkes aynı dili konuşur: Lezzet dili.
Bakmadan Geçme